Mezopotamya
Mezopotamya Ortadoğu’da,
Dicle ve Fırat nehirleri
arasında kalan bölgeye verilen addır.
Mezopotamya ve Tarihi
Mezopotamya bölgesi, medeniyetlerin doğuşuna ve
çöküşüne tanıklık ettiği için
medeniyetlerin beşiği olarak ifade edilir. Bereketli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşime sahne olmuş ve asırlarca istilaya uğramıştır.
Bilinen ilk okur-yazar toplulukların yaşadığı bu bölgede birçok
medeniyet gelişmiştir. Mezopotamya; Sümer, Babil, Asur, Akad ve Elam gibi
çok eski tarihlere dayanan medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve dünya kültür medeniyetinin başlangıç noktası olmuştur.
Mezopotamya’da Kurulan Medeniyetler
1.Sümerler: M.Ö
4000 yıllarından itibaren başlayan tarihi ile Sümerler; yazı,
dil, tıp, astronomi,
matematik gibi pozitif öğretilerin
yanı sıra din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda da diğer medeniyetlere örnek olmuşlardır. Sümerler
döneminde Mezopotamya'da 18
tanesi büyük olmak üzere yaklaşık
35 şehir
ve kasaba var olduğu bilinmektedir. Sümerlere Elamlar son vermiş (M.Ö 2000 yıllarının başları) ve böylece Mezopotamya’da Akadların devri başlamıştır.
2. Akadlar:
Akadlar, Sami kökenli savaşçı
bir topluluktur. Mezopotamya’daki
medeni gelişimin
öncülüğünü yapmıştır. Savaşçı bir topluluk olan Akadlar, ilerleyen tarihlerde çıkacak olan Sami kökenli Asur ve Babil halklarına da
öncülük etmişlerdir.
Çok tanrılı bir inanca sahip olan Akadlar zafer anıtını inşa eden
topluluk olmuştur. Akadlar, Sümerlerin
aksine merkezi otoriteye önem
vermiş
ve Mezopotamya’yı tek bir merkezden yönetme planları kurmuşlardır. Akad hanedanının kurucusu Sargon ailesidir. M.Ö 2100 yıllarında tekrar
Sümerler tarafından yıkılmışlardır.
3. Babiller: Özellikle
devletin başına geçen 5. Kral Hammurabi ile Babiller diğer kavimlere egemenlik
kurmuşlardır. Hititlerin çekilmesinden sonra Babil ülkesi Asurluların
egemenliğine
girmiştir.
Medlerle birleşen Babiller M.Ö
626 yılında Asur devletini yenerek tekrar bağımsız olmuş ve II. Babil Krallığı’nı kurmuşlardır. Kurulan II. Babil devletine
ise Persler son vermiştir. Sümerlerin
etkisinde bir medeniyet kuran Babiller, ziggurat denen çok katlı
tapınakları inşa etmişlerdir. Bu yapıların üst katı rasathane (gözlemevi),
alt katını ise ürünlerin
depo edildiği
kiler olarak kullanmışlardır. Mimari açıdan Mezopotamya’nın
en gelişmiş
medeniyeti Babiller olmuşlardır.
4. Asurlular: M.Ö
2100 yıllarında Arabistan’dan gelerek Mezopotamya'ya yerleşen Asurlular Sami kökenli bir kavimdir. Asurlular M.Ö
1960 yıllarından sonra Anadolu’da pek çok ticaret kolonisi kurmuşlardır. Anadolu’ya yazının gelmesi
Asurlu tüccarların sayesinde olmuştur. Hititlerin akınları ile zayıflayan bu kavim en parlak dönemlerini Asurbanipal zamanında
yaşamışlardır.
5. Elamlar: Sami
kökenli olan Elamlılar Mezopotamya’nın güneydoğusunda hüküm sürmüşlerdir. M.Ö 3000 yılında diğer kentlere egemenlik kurmuş olan
Elamlar, M.Ö 7. yüzyılda Asurlular tarafından yıkılmışlardır.
Mezopotamya Uygarlıklarında Yazı
Mezopotamya uygarlıklarında ilk önceleri resimli anlatım
kullanılmış
daha sonraları çivi
yazısına geçilmiştir. Çivi yazısı anlatılmak istenen düşüncenin küçük
resimler aracılığıyla
anlatılan piktogramdan
esinlenmesiyle hazırlanmıştır. Daha
sonraları geliştirilen
bu resimlerin yerini harfler oluşturulmaya başlamış ve çivi yazısı keşfedilmiştir. Kullanılan bu semboller kil tabletler üzerine işlenir, tabletler
fırında pişirilir ve böylece
yazı korunmuş
olurdu.
Mezopotamya’da yazı dili, sık olarak kullanılan Sümerce
ve Akadça’dır. Bu dillerden özellikle Sümerce Türkçe ‘ye olan benzerliğiyle büyük dikkat çekmiştir. Yazının
icadıyla birlikte medeniyetler edebi eserlerde de gelişim göstermiştir. “Gılgamış Destanı”, “Tufan Hikâyesi” ve “Yaratılış
Manzumesi” gibi önemli eserler bu bölgede şekillenmiştir.
Mezopotamya Uygarlıklarının Yaşam Biçimi
Mezopotamya uygarlıklarında toplumsal sınıfın en üstünde
Krallar ve rahipler yer almıştır.
Bunun altında kalan sınıflar ise; asiller, hürler
ve köleler olarak üçe ayrılmıştır. Asillere kral tarafından geniş topraklar verilmiş ve savaşta
kralın yanında bulunmuşlardır. Hürler, ülkedeki bütün haklara sahip kimselerdir. Bunlar,
askerler, zanaatkârlar, tüccarlar ve köylülerden oluşur bu kesim vergilerini
verir, askerlik yapar, tapınak
ve kanal yapımında çalışırlardı.
Halk kitlesinin en alt tabakası olan köleler ise, hiçbir
hakkı olmayan insanlardı ve bu kişiler eşya gibi ticarete konu olabilir hatta
takas edilebilirdi. Köleler;
savaşta
esir alınan, parayla satılan, borçları yüzünden hürriyetlerini
kaybeden insanlardan meydana geliyordu.
Mezopotamya Uygarlıklarında Bilim ve Tıp
Mezopotamya bölgesi özellikle astronomi ve matematikte
ilerleyen uygarlıklardan oluşmuştur. Sümerler, zamanı
60 dakikalık saatlerle ölçen ve ilk kez haftayı
7 güne bölerek zaman planı yapan uygarlık olmuştur. Astronomide ilerleyen bu uygarlıklar daha çok astronomiyi bir bilimden ziyade mitolojik güce ulaşmak ve onu anlayabilmek için bir araç olarak kullanmışlardır. Her ne kadar anatomi ve tıp biliminde gelişme gösteremeseler de özellikle başlıca hastalıkların
listesini tutmuş, hatta vakaları
inceleyerek bir teşhis listesi oluşturmuşlardır.
Mezopotamya Uygarlıklarında Hukuk
Mezopotamya uygarlıklarında özellikle Babil kralı olan
Hammurabi kendi yasaları ile ünlü bir kraldır. M.Ö 1780 yıllarında bulunmuş olan
Hammurabi Yasaları en eski
kanunlardır ve Mezopotamya uygarlıklarından günümüze kalan eserler arasında
en iyi korunanıdır. Hammurabi yasaları 282 hükümden
oluşmaktadır. Özellikle kanunlarda yer alan evlilik kurumu ile ilgili
kurallar günümüzdeki Medeni Hukuk’un
temellerini atmıştır.
Mezopotamya Uygarlıklarında Dini İnanış ve Mitoloji
Mezopotamya uygarlıklarında hâkim olan dini inanış, daha çok göklerde
yaşadığına
inanılan tanrı ve tanrıçalardan kurulu çok
tanrılı bir inanıştan oluşmaktadır.
1. An: Sümerler
de Gök Tanrısı olan An, daha sonraları “Anu” olarak anılmaya başlanır. Anu Ki ile evlidir; fakat diğer
Mezopotamya dinlerinde Uras olarak anılan
bir eşi
daha vardır.
2. Marduk: Babil’in
baş
Tanrısı’dır.
3. Gula: Bazı
bölgelerde Ninişina olarak bilinen bu Tanrıçanın şifa
kaynağı olduğuna inanılırdı. Bir
kişi
hastalandığında hastanın şifa bulması
için Gula’ya dua edilirdi.
4. Nanna: Ay
Tanrısıdır. Enlil’in çocuklarından biridir.
5. Enlil: Mezopotamya
dininin en güçlü Tanrısı olarak görülürdü. Karısı Ninlil çocukları ise: İnana,
Iskur, Nanna-Suen, Nergal, Ninurta, Papilsag, Nuşu, Utu, Uras, Zabab ve Ennungi’dir.
6. İşTar: Asurlu aşk ve
cinsellik tanrıçasıdır. Sümer
tanrıçası İnanna’dan geldiği düşünülmektedir.
7. Nabu ve Ninurta: Nabu,
yazı ve bilgelik tanrısıdır; Ninurta ise, Savaş Tanrısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder