18 Kasım 2019 Pazartesi

Mezopotamya'da Bilimsel Gelişmeler


Mezopotamya
Mezopotamya Ortadoğuda, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgeye verilen addır.

Mezopotamya ve Tarihi
Mezopotamya bölgesi, medeniyetlerin doğuşuna ve çöküşüne tanıklık ettiği için medeniyetlerin beşiği olarak ifade edilir. Bereketli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşime sahne olmuş ve asırlarca istilaya uğramıştır. Bilinen ilk okur-yazar toplulukların yaşadığı bu bölgede birçok medeniyet gelişmiştir. Mezopotamya; Sümer, Babil, Asur, Akad ve Elam gibi çok eski tarihlere dayanan medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve dünya kültür medeniyetinin başlangıç noktası olmuştur.

Mezopotamya’da Kurulan Medeniyetler

1.Sümerler: M.Ö 4000 yıllarından itibaren başlayan tarihi ile Sümerler; yazı, dil, tıp, astronomi, matematik gibi pozitif öğretilerin yanı sıra din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda da diğer medeniyetlere örnek olmuşlardır. Sümerler döneminde Mezopotamya'da 18 tanesi büyük olmak üzere yaklaşık 35 şehir ve kasaba var olduğu bilinmektedir. Sümerlere Elamlar son vermiş (M.Ö 2000 yıllarının başları) ve böylece Mezopotamyada Akadların devri başlamıştır.

2. Akadlar: Akadlar, Sami kökenli savaşçı bir topluluktur. Mezopotamya’daki medeni gelişimin öncülüğünü yapmıştır. Savaşçı bir topluluk olan Akadlar, ilerleyen tarihlerde çıkacak olan Sami kökenli Asur ve Babil halklarına da öncülük etmişlerdir. Çok tanrılı bir inanca sahip olan Akadlar zafer anıtını inşa eden topluluk olmuştur. Akadlar, Sümerlerin aksine merkezi otoriteye önem vermiş ve Mezopotamyayı tek bir merkezden yönetme planları kurmuşlardır. Akad hanedanının kurucusu Sargon ailesidir. M.Ö 2100 yıllarında tekrar Sümerler tarafından yıkılmışlardır.

3. Babiller: Özellikle devletin başına geçen 5. Kral Hammurabi ile Babiller diğer kavimlere egemenlik kurmuşlardır. Hititlerin çekilmesinden sonra Babil ülkesi Asurluların egemenliğine girmiştir. Medlerle birleşen Babiller M.Ö 626 yılında Asur devletini yenerek tekrar bağımsız olmuş ve II. Babil Krallığı’nı kurmuşlardır. Kurulan II. Babil devletine ise Persler son vermiştir. Sümerlerin etkisinde bir medeniyet kuran Babiller, ziggurat denen çok katlı tapınakları inşa etmişlerdir. Bu yapıların üst katı rasathane (gözlemevi), alt katını ise ürünlerin depo edildiği kiler olarak kullanmışlardır. Mimari açıdan Mezopotamya’nın en gelişmiş medeniyeti Babiller olmuşlardır.

4. Asurlular: M.Ö 2100 yıllarında Arabistan’dan gelerek Mezopotamya'ya yerleşen Asurlular Sami kökenli bir kavimdir. Asurlular M.Ö 1960 yıllarından sonra Anadolu’da pek çok ticaret kolonisi kurmuşlardır. Anadoluya yazının gelmesi Asurlu tüccarların sayesinde olmuştur. Hititlerin akınları ile zayıflayan bu kavim en parlak dönemlerini Asurbanipal zamanında yaşamışlardır.

5. Elamlar: Sami kökenli olan Elamlılar Mezopotamya’nın güneydoğusunda hüküm sürmüşlerdir. M.Ö 3000 yılında diğer kentlere egemenlik kurmuş olan Elamlar, M.Ö 7. yüzyılda Asurlular tarafından yıkılmışlardır.

Mezopotamya Uygarlıklarında Yazı
Mezopotamya uygarlıklarında ilk önceleri resimli anlatım kullanılmış daha sonraları çivi yazısına geçilmiştir. Çivi yazısı anlatılmak istenen düşüncenin küçük resimler aracılığıyla anlatılan piktogramdan esinlenmesiyle hazırlanmıştır. Daha sonraları geliştirilen bu resimlerin yerini harfler oluşturulmaya başlamış ve çivi yazısı keşfedilmiştir. Kullanılan bu semboller kil tabletler üzerine işlenir, tabletler fırında pişirilir ve böylece yazı korunmuş olurdu.
Mezopotamya’da yazı dili, sık olarak kullanılan Sümerce ve Akadça’dır. Bu dillerden özellikle Sümerce Türkçe ‘ye olan benzerliğiyle büyük dikkat çekmiştir. Yazının icadıyla birlikte medeniyetler edebi eserlerde de gelişim göstermiştir. Gılgamış Destanı”, Tufan Hikâyesi ve Yaratılış Manzumesi gibi önemli eserler bu bölgede şekillenmiştir. 

Mezopotamya Uygarlıklarının Yaşam Biçimi
Mezopotamya uygarlıklarında toplumsal sınıfın en üstünde Krallar ve rahipler yer almıştır. Bunun altında kalan sınıflar ise; asiller, hürler ve köleler olarak üçe ayrılmıştır. Asillere kral tarafından geniş topraklar verilmiş ve savaşta kralın yanında bulunmuşlardır. Hürler, ülkedeki bütün haklara sahip kimselerdir. Bunlar, askerler, zanaatkârlar, tüccarlar ve köylülerden oluşur bu kesim vergilerini verir, askerlik yapar, tapınak ve kanal yapımında çalışırlardı.
Halk kitlesinin en alt tabakası olan köleler ise, hiçbir hakkı olmayan insanlardı ve bu kişiler eşya gibi ticarete konu olabilir hatta takas edilebilirdi. Köleler; savaşta esir alınan, parayla satılan, borçları yüzünden hürriyetlerini kaybeden insanlardan meydana geliyordu. 

Mezopotamya Uygarlıklarında Bilim ve Tıp
Mezopotamya bölgesi özellikle astronomi ve matematikte ilerleyen uygarlıklardan oluşmuştur. Sümerler, zamanı 60 dakikalık saatlerle ölçen ve ilk kez haftayı 7 güne bölerek zaman planı yapan uygarlık olmuştur. Astronomide ilerleyen bu uygarlıklar daha çok astronomiyi bir bilimden ziyade mitolojik güce ulaşmak ve onu anlayabilmek için bir araç olarak kullanmışlardır. Her ne kadar anatomi ve tıp biliminde gelişme gösteremeseler de özellikle başlıca hastalıkların listesini tutmuş, hatta vakaları inceleyerek bir teşhis listesi oluşturmuşlardır. 

Mezopotamya Uygarlıklarında Hukuk
Mezopotamya uygarlıklarında özellikle Babil kralı olan Hammurabi kendi yasaları ile ünlü bir kraldır. M.Ö 1780 yıllarında bulunmuş olan Hammurabi Yasaları en eski kanunlardır ve Mezopotamya uygarlıklarından günümüze kalan eserler arasında en iyi korunanıdır. Hammurabi yasaları 282 hükümden oluşmaktadır. Özellikle kanunlarda yer alan evlilik kurumu ile ilgili kurallar günümüzdeki Medeni Hukukun temellerini atmıştır.  

Mezopotamya Uygarlıklarında Dini İnanış ve Mitoloji
Mezopotamya uygarlıklarında hâkim olan dini inanış, daha çok göklerde yaşadığına inanılan tanrı ve tanrıçalardan kurulu çok tanrılı bir inanıştan oluşmaktadır.
1. An: Sümerler de Gök Tanrısı olan An, daha sonraları “Anu” olarak anılmaya başlanır. Anu Ki ile evlidir; fakat diğer Mezopotamya dinlerinde Uras olarak anılan bir eşi daha vardır.
2. Marduk: Babil’in baş Tanrısı’dır.
3. Gula: Bazı bölgelerde Ninişina olarak bilinen bu Tanrıçanın şifa kaynağı olduğuna inanılırdı. Bir kişi hastalandığında hastanın şifa bulması için Gulaya dua edilirdi.
4. Nanna: Ay Tanrısıdır. Enlil’in çocuklarından biridir.
5. Enlil: Mezopotamya dininin en güçlü Tanrısı olarak görülürdü. Karısı Ninlil çocukları ise: İnana, Iskur, Nanna-Suen, Nergal, Ninurta, Papilsag, Nuşu, Utu, Uras, Zabab ve Ennungidir.
6. İşTar: Asurlu aşk ve cinsellik tanrıçasıdır. Sümer tanrıçası İnannadan geldiği düşünülmektedir.
7. Nabu ve Ninurta: Nabu, yazı ve bilgelik tanrısıdır; Ninurta ise, Savaş Tanrısıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder