MISIR MEDENİYETİ
Mısır, Afrika’nın Kuzeydoğusunda Nil Nehri’nin geçtiği bir Akdeniz ülkesidir.
Mısır medeniyeti Nil nehrinin kenarında oluşmuştur. Nil nehri her yıl Haziran ayından Aralık ayına
kadar taşar,
getirmiş
olduğu
toprakları vadisine ve
deltasına
yayarak, Mısır Medeniyeti toprağının zengin ve bereketli olmasını sağlar. Bu nedenle diyebiliriz ki Mısır uygarlığı Nil
nehri sayesinde var olabilmiştir.
A) DEVLET YÖNETİMİ:
Mısır’da önceleri NOM adı verilen şehir
devletleri bulunuyordu, Bu şehir devletleri zamanla bir yönetim altında
birleşerek
Mısır Krallığını meydana getirdiler. Mısır krallarına FİRAVUN denirdi.
Firavunlar Mutlak yetkilere sahipti, her istedikleri yerine getirilirdi.
Mısırlılar Firavunları tanrının oğlu olarak kabul ederlerdi. Bu yönüyle Mısır
Medeniyeti eski çağ uygarlıklarından ayrılırdı. Çünkü Mısırlılar dışında Krallarını tanrı olarak kabul
eden başka
bir eski çağ
uygarlığı yoktur. Firavunlar aynı zamanda tanrı oldukları için hiç kimse onların işine karışamazdı.
Kralların yanında devlet yönetiminde görevli olan iki vezir bulunurdu. Bu
vezirler devlet yönetiminde Firavuna yardımcı olurlardı. Mısır Medeniyetinde en
yüksek devlet memurluğu kâtiplikti. Mısırlılar ele geçirdikleri ülkelerin
krallarına da dokunmazlardı. Tabii vergi vermeleri karşılığında.
B) ORDU
Ordunun bir kısmı, kralın koruyucusu olanlar sürekli olarak
askerlik yapardı ve maaş alırdı! Ordunun büyük bir kısmı ise barış döneminde
evlerinde bulunur ve ancak savaş zamanı orduya katılırlardı. Ordunun önemli
bir kısmı savaş arabalı birliklerden oluşurdu.
Savaş
arabaları orduya daha hızlı manevra yapabilme imkânı tanırdı. Bu
nedenle disiplinli Mısır
ordusu o gün için en modern savaş teknolojilerini kullanan bir ordu idi.
C) DİN:
Mısırlılar Politeist (çok tanrılı) bir inanca sahipti.
Mısır Medeniyetinde her şehrin bir tanrısı bulunurdu. Hangi şehir
daha kuvvetliyse o şehrin tanrısı da diğer şehirlerin
tanrılarından daha üstün kabul
edilirdi. Mısırlılar tabiat kuvvetlerine de inanmıştır. En önemli tanrıları ışınları ile toprağa bereket veren güneş tanrısı Ra ile Nil tanrısı
Öziris bulunmaktaydı. Mısır Medeniyeti insanları tanrılarının insan veya
hayvan şeklinde
göründüğüne inandıkları için bunlara evler yani tapınaklar yapmışlar, bu tapınaklara tanrıları beslensin diye yiyecek-içecek bırakmışlardır.
Mısırlılar, hayatın ölümle bitmediğine, insanların öldükten
sonra da yaşayacaklarına inanırlardı. Öldükten sonra yaşamanın şartı ise,
cesedin bozulup dağılmamasıdır. Bu nedenle mısır medeniyeti Mumyacılık gelişmiş ve
milli bir sanat olmuştur. Ayrıca
ölü dirildiğinde kullansın
diye hazinesi, elbiseleri ve sevdiği yiyecekler de mezarına bırakılırdı. Firavun cesetlerinin saklanması için
devasa mezarlar olan Piramitler yapılmış, halkın cesetleri ise Labirent adı
verilen yer altı mezarlarında saklanmıştır.
Mısırlılar ölülerini
nasıl mumyalamışlardır?
Mısır Medeniyetinde mumyalama yapanlar; önce eğri,
kanca şeklinde
bir demir parçası alırlar ve onunla beyni ölünün burnundan çıkarırlar. Bu yaptıktan sonra çok keskin bir taşla
cesedi yandan keserek iç
organlarını çıkarırlar ve hurma şarabı ile karnın
içini iyice temizlerler.
Sonra karnın içine güzel kokulu otlar koyar ve karnı tekrar dikerler. Daha sonra cesedi yetmiş gün katran içinde bekletirler ve bu süre geçtikten
sonra zamka bulanmış
ketenlerle sararak cesedi sahiplerine teslim ederler.
D) YAZI VE EGİTİM/ÖGRETİM:
Mısırlılar Hiyeroglif adı verilen resim yazısını
kullanmışlardır. Bu yazıda anlatılmak
istenen eşyanın resmi çizilirdi. Mısır
Medeniyeti kendi yazılarının icadıdır. Hiyeroglif yazısı zamanla 24
harften oluşan
bir yazı sistemi halini almıştır.
Mısırlıların edebi eserleri ise daha çok dini metinlerden oluşur, bu
eserleri Papirüs adı
verilen kâğıtların üzerine
yazmışlardır.
Mısır Medeniyetinde Eğitim-öğretim ise hemen tapınakların yanında bulunan okullarda yapılırdı. Bu okullar devlet hizmetinde çalışacak memurları
yetiştirirdi.
Mısır yazısını öğrenmek
çok güç olduğu için okullarda
sert bir disiplin vardı. Çalışmayan öğrenciler
dövülürdü.
E) SOSYAL VE EKONOMİK YAŞAM:
Mısır Medeniyeti toplum sınıflara ayrılırdı. En
yukarıda Firavun ve ailesi bulunurdu. Onun aşağısında devletin üst kademesinde yönetici olan Bürokratlar sınıfı
bulunurdu. Üçüncü olarak Rahipler sınıfı vardı. Mısır halkı dindar
olduğu
için Rahipler nüfuz sahibi olabilmişlerdir.
Köylüler ve tapınak inşaatlarında kullanılan
ya da madenlerde çalıştırılan Köleler gelirdi.
Mısır Medeniyetinde adalet işlerine önem verilirdi. Bunun için
mahkemeler kurulmuştur. Ancak Firavunun her
söylediği
kanun olduğu
için hukuk pek gelişmemiştir.
Mısır Medeniyeti ekonominin temelini tarım oluştururdu.
Nil nehrinin kenarındaki
arazilerde tarım yapılır ve
ürün tapınaklarda saklanırdı. Bununla beraber Akdeniz’e kıyısı bulunan Mısır
bütün Ön Asya ülkeleriyle ticaret yapmış ve zengin olmuşlardır.
F) BİLİM VE
SANAT:
Mısır Medeniyeti bilim alanında özellikle matematik ve
tıpta çok ileriydiler. Bilimin gelişmesinde Nil nehrinin ve yaşam koşullarının etkisi vardır.
Aşağıda hangi bilim dallarında ileri oldukları ve bu bilimlerde ileri olmalarının nedenleri maddeler halinde verilmiştir;
Mısır Medeniyeti
Önemli Gelişmeler
Astronomi; Nil
nehrinin taştığı
zamanların hesaplanması gerektiği için gelişmiştir.
Geometri; Nil
nehrinin taşmasıyla bozulan arazi sınırlarının yeniden belirlenmesi için gelişmiştir.
Matematik; Tarım
ürünlerinden Firavun ve Rahipler belirli oranda vergi alırdı. Kimlerden ne
kadar ürün alındığını belirlemek için matematik; gelişmiştir.
Takvim; Nil
nehrinin taşma
zamanının hesaplanması tarım faaliyetleri için
çok önemliydi. Bu nedenle Mısırlılar güneşin
hareketlerini takip ettiler ve bir yılı 365 gün olarak hesapladılar.
Bir yılı 12 aya bölüyorlardı ve her ay 30 günden oluşuyordu. Ayrıca bir yılı Taşma,
Ekme ve Biçme mevsimi şeklinde
üç kısma ayırmışlardı. Bu günkü Miladi takvimin temeli Mısırlıların kullandığı güneş takvimidir.
Tıp; Mumyacılık,
Mısırlıların insan vücudunu tanımalarına ve tıp biliminin gelişmesine
neden olmuştur.
Rahipler hastalıkların tedavilerini aramış ve yeni ilaçlar bulmuşlardır. ‘Böylece Anatomi ve Eczacılık gelişmiştir.
Pi Sayısı [(3,14)]; Piramitlerin
yapımı sırasında bulunmuştur.
Hiyeroglif Yazısı; Tapınaklara
bırakılan tarım ürünlerinin türünü ve kime ait olduğunu belirtmek için kullanılmaya başlamış ve
bir yazı sistemi olarak gelişmiştir.
Papirüs; İnsanlığın
üzerine yazı yazmakta kullandığı
en eski kağıttır. Papirüs
adı verilen bataklık bitkilerinden yapılmıştır.
Mısır sanatı dini nitelikli bir sanattır.
Tapınaklar ve piramitler Mısır sanatının en çarpıcı örnekleridir.
Mısır’da tıp bilimi de rahiplerin elinde gelişti. Tıp biliminin gelişmenin nedeni de mumyalama ile içli dışlı olmalarından dolayı insan vücudunu yakinen tanıdılar.
Mısır Medeniyetinde Piramitler ölümsüzlüğün bir simgesi özelliğini taşır.
Nil nehrinin taşması sonucu insanların tarlaların sınırları kayboluyordu. Bu sorunu çözmek için mısır medeniyetinde geometri oldukça gelişmiştir.
Yine Nil nehrinin taşma zamanını iyi tespit edebilmek, nehir taşmadan hasat yapabilmek için takvimi buldular. Güneş takvimi kullandılar.
Mısır Medeniyeti çok gelişmiş bir kanun yapısına sahipti. O döneme göre mükemmel bir ceza ve medeni kanun vardır. Erkekler ve kadınlar mirastan aynı orada pay alıyorlardı.
Dünyada ilk bilinen içki mahzenleri burada bulunmuştur.
Arıcılık yapan ilk medeniyettir.
İlk anlaşma olan Kadeş anlaşmasını, mısır ile Hititler yapmıştır.
Mısır’da tıp bilimi de rahiplerin elinde gelişti. Tıp biliminin gelişmenin nedeni de mumyalama ile içli dışlı olmalarından dolayı insan vücudunu yakinen tanıdılar.
Mısır Medeniyetinde Piramitler ölümsüzlüğün bir simgesi özelliğini taşır.
Nil nehrinin taşması sonucu insanların tarlaların sınırları kayboluyordu. Bu sorunu çözmek için mısır medeniyetinde geometri oldukça gelişmiştir.
Yine Nil nehrinin taşma zamanını iyi tespit edebilmek, nehir taşmadan hasat yapabilmek için takvimi buldular. Güneş takvimi kullandılar.
Mısır Medeniyeti çok gelişmiş bir kanun yapısına sahipti. O döneme göre mükemmel bir ceza ve medeni kanun vardır. Erkekler ve kadınlar mirastan aynı orada pay alıyorlardı.
Dünyada ilk bilinen içki mahzenleri burada bulunmuştur.
Arıcılık yapan ilk medeniyettir.
İlk anlaşma olan Kadeş anlaşmasını, mısır ile Hititler yapmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder