Bu yazımda öğretmenlerin ne kadar değerli olduğu konusunu ele almıyorum burada yazmak istediğim çok daha başka bir konudur.
Zaten çok kötü durumda olan eğitim sistemimizde bir de öyle bir uygulama hatası var ki, bu hata gençlerimizi belki de hayattan soğutan, hiçbir şeyi umursamamalarına neden olan bir türlü emekli olamayan öğretmenlerimiz.
Neredeyse kefene girene kadar bu mesleği yapacaklar. Tabi ki burada mesleğe olan saygısı, sevgisi ve coşkusu ile o yaşa gelmiş olmasına rağmen yapan öğretmenlerimizi bu yargının dışarısında tutuyorum.
Öğretmenlik mesleğinde en önemli nokta idealizm sahibi, heyecanlı öğretmenlerin meslekte bulunuyor olmasıdır. Ancak bizim ülkemizde maaşım yarıya düşecek diyerek 65 yaşına kadar emekli olmayan, derslere çok isteksiz ve tabiri caizse ruhsuz bir biçimde gelerek sadece ay ortası maaş yatsın yeter düşüncesinde bulunan öğretmenlerimiz, hem geriden gelen öğretmenlerimizin önünü kapatıyor, hem de çocuklarımızı okuldan, öğrenme aşkından ve hatta hayattan dahi soğutuyorlar.
Evet, bu mesleği ticari amaçla yapan daha genç yaşta öğretmenlerimizde var ama burada bizler hayatın doğal sirkülasyonunun neden olduğu yıpranmışlık, hayattan artık zevk almamanın getirdiği yorgunluktur.
Ben burada 25 yıldan fazla bir süre bu mesleği heyecanla, aşkla, şevkle yapmış olan ama yaşın getirdiği bıkkınlık, yorgunluk ve hayattan bezmenin verdiği idealizm kaybını, artık istese dahi eski aktifliğini yakalayamayacak olan öğretmenlere bir düzenleme getirilmesinden bahsediyorum.
Bilimsel olarak kanıtlandığı için bunu rahatça söyleyebiliyorum ki 45 yaşımızdan sonra kim olursak olalım tüm hücrelerimizin ölmeye başladı gibi beynimizdeki nöronların da yok olamaya başlamasının verdiği akli istikrarsızlığında öğretmenin niteliğine zarar verdiği gerçeği de eklenince bu eğitim sisteminin yetiştiren kadrolarını niteliksizleştirmeye başlıyor.
65 yaşa kadar aktif öğretmenlik yapılacağına 45 yaşından sonra emekli maaşının bir miktar üstüne hizmet ederek, derslere eğitmen bir gözlemci olarak girilip öğretmeni inceleyerek, yılların getirdiği deneyim ve birikimi genç öğretmenlerimize aktarabilecekleri bir sistem kurulamaz mı?
Bu sayede genç öğretmenlerimiz daha nitelikli bir öğretmene dönüşür, aynı zamanda çocuklarımız ideal sahibi heyecanlı öğretmenlerin etkisi ile okula, öğrenme aşkına ve hayattan zevk alarak yaşamaya karşı olumlu bir eğitim süreci içerisinde yetişirler.
Belki ileri yaşlarda öğrenci için idealizm sahibi olmayan öğretmenler çok büyük bir zarara sebebiyet vermemiş olabilir ancak özellikle temel eğitim düzeyinde öğrencilerin bire bir örnek olarak ele aldığı öğretmenlerimizin bu şekilde yılgın bir tavırda ders işliyor olmaları o çocuk ileride birey olduğunda hiç tahmin edilemeyen psikolojik rahatsızlıklara dahi neden olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder